...

Verba volant, scripta manent

20 Ocak 2012 Cuma

tren

tren


bir tren alıp götürüyor beni,
bu gecikmiş saatte.
sen.
sen.
benimle eskiyen,
menzili hüzün,
karatren.
tam da içinde ne çok soru var,
denirken.

halbuki...

kentin sarhoş olamayan isli gölgeleri mi daha karanlık,
umudum mu?

meçhul...

muhacir bir soytari ise artık söylenmeyen rubailer dizisi,
çatık simalı yoldaşların hangi biri kader döngüsü?

acaip...

kararıp otursaydım elimde kirli bir çıkınla,
ilkyazın müsvette kucağına,
hiç üşürmüydüm küçücük ellerin hayali varken avucumda?

romantik...

yalanlarıma kendim de inandım mı?

gerçekci...

hiç uyumasam ölümü kandırabilir miyim?

hayalci...

ah bir tren,
bu tren
dalıp giderken
içimdeki boşluğa,
kahverengi bir pırıltı yum dese gözünü,
-----tükenmeden evvel ezberin,
-----bitmeden güzel sözlerin.
razı değilim mendil sallamaya.

uykusuz bir gece,
uzak bir diyar,
kara/kir taşlar,
bitmeyen korkular...

ne zor hali bu sevmenin..

09/04/2009
bostancı
00:15