Şefkat,
kötü kadın,
bileklerimden öptü beni.
Yorgundum sesim çıkmadı.
şiddetle sarsıldım,kendimden ummazdım.
Oysa kurt girmiş mese ağaçları gibi,
Kırgın bir aile bencilliğinden miras kalmış,alçak gönüllü portreler gibi,
Her bir uzvum,yeşil porselen hıçkırıklarıyla parçalandı.
Çal maestro...
Daha daha susalım...
Kalabalık saklasın bizi.
Etrafımda,
Demli günahlarım, aymazlığım,bir de faidesiz bilgim.
Alevlerden kaçalım.
Bir tepeyi usulca aşalım.
Ben hiç bataklık görmedim.sen saklandığımı bilmedin.
Hadi koş cehennemin dibinde şefkatim...
haktan nuri