bugün
hani
Musa
Rab bın
bir kaderinden diğerine kaçmıştı ya.
nefes nefese.
bugünkünden yarın ki yalnızlığıma,
sığınıyorum.
sararmış birkaç parça kağıtta kalem,
ya bir tırtılın doğum izi,
ya bir leşin kokulu yüzü.
biliyorum.
hep seveceğim bu şehirden...
kış güneşi hüznüyle,
gidiyorum,
artık yağmayacak merhamet açlığında,
küstüğüm günahlarımsa sırtımda.
belli ki ödeşmem imkansız,
sımsıkı kapalı gözlerimle bile
görüyorum.
şimdi yıkanmış saçların gibi
temiz ve uysal,
yeni bir keder döşeğinde ruhum mahpus kalacak,
biliyorum.
çok eskiyen bu şehirden...
karanlık korkusuyla,
gidiyorum,
tırnaklarının battığı et sızısını unutmaya gidiyorum.
üşüdüğüm sabahların sessizliğini,
oturduğum kaldırımı,
bakdığım pencerendeki ışığı,
hızlı yürüyen gölgeyi,
küçücük ellerini,
hep ihmal etmeye gidiyorum.
bugün gidiyorum,
dur demiyeceksin belli.
ama bil ben yitip gidiyorum..
haktan nuri
2008 zemheri