...

Verba volant, scripta manent

21 Nisan 2025 Pazartesi

Uzaklara bakmak


 Dürbün


Bazı mesafeleri görmeyi bu alet yetmiyor her ne kadar taa Kırım Harbi’nde Çarın subaylarının birinin elinden hangi bilinmez zaman ve olay akışıyla buraya bu mahzun kadının feri kesilmiş ellerine geçmiş olsa da istenilen uzaklığı göstermeye ne pyrame ,ne pertavsız ,ne pirinç gövdenin muazzam matematiği ile teşekkül eden uzağı yakın etme kudreti yetmez. 

Neden mi ?


Çünkü uzak yerine uzaktakine bakmak insanı o çerçeveden çıkarmaya yetmez.


“ üşümedim yayia dedi biliyorum serin ama bahar havası artık bak Şakayıklar benimle oyun eder gibi ne kadar iştiyakla açmışlar bir tek arkamdaki vişne mevsimden habersiz.”


İçini çekti Robunu düzeltti.

Boş fincanlardan birine hamle etmek istese de iç ezikliği ile duraksadı .

Ne yaptığını bilmemek dedi kendi kendine .

Bu bekleyiş.

bir böcek vızıltısını bir kuş şakıması, 

Keşişlemenin uğultusunu ise bir vapur düdügü kesti .


Ah o heyecan .


Hop dürbün buğulu gözlerin hizmetine koştu. Sarmaşığın aceleci goncalarından parmak ucunda kaçınıp Karadeniz istikametine dikkat kesildi.


Belki bu gelen babasıdır. 

Belki bu defa Tuna’dan geçmiş sağ salim Köstence‘de Mavna etmiş sonra ilk Bulgar Şilebine yetişip kaptanlığının forsuyla güverteye kurulmuştur .


Belki 

Artık bu çerçeveden çıkmak lüzum etmiştir .


Belki .

Şakayık seven başka kadınlar da olmuştur.