etrafta kimse
yoktu.
eski bir taş duvarın içinde hapsolmuş gibiydim.
hatırladığım bir çıkış
vardı ama ya çok uzak ya çok zordu.
güneş tepemde,susuzluk bünyemde,
kuruyan
gözyaşlarım iz iz hala yanaklarımdaydı.
sanki kimse yoktu.
sen geldin,
sen geldin,
ruhuma bir yeşil dal sürdün.
her ümitsizlik kuyuma
yetişiyorsun.
sevindiriyorsun.
gitme ne olur....
haktan nuri..
"balıklar nereden gelir nereye gider bilirler mi?
şuursuzca
yüzerler...
işte öyle birşey benimki,
ışığa yaklaştıkça korkmak,
daha
derinlerde kaybolmaya çalışmak gibi...
ve ışığı hatırladıkça,
aydınlığın huzurunu özlemek,
çok özlemek gibi... "aydınlığın huzurunu özlemek,