...
Verba volant, scripta manent
1 Temmuz 2013 Pazartesi
boyalı kuş
Renkli bir kuş görsem
Boynunda siyah bir kurdale.
Tüyü gözüme değse,
Nakış kadar ipince.
Dişlerim kamaşsa,
Revolver
Yüzüme çevrilince.
Bulabilsem izini,
Koklayarak sadece.
Her şey asli yerine dönse,
Gürültüsüzce.
Seni hatırlamaktan kurtulsam,
Uyanınca ve uyurken her gece.
Kalbimin parçalarını puzzle seven kızım koysa yerli yerince.
Ben de seni düşünmemden azad olsam.
Korna çalarak uzaklaşsa hüzün ruhumdan.
Kırık dökük betonlarda ayağımı burksam.
Eğilip bakınca yanyana isimlerimizi okusam.
Renkli bir kuş görsem
Boynunda adın yazılı bir paçavra.
Gözlerim yansa,
En günahkar insandan bile utansam.
Dut ağacı kurusa, ben hala o dala çıkıp uzun uzun otursam.
Meltem ılık esse, güneş balkondan düşse.
Çorabım delinse, delik deşikse.
Meyva kabukları saatin kadranını kirletse,
Vaktimi şaşırsam.
Antrenin ışıkları kuvvetlice yansa.
Tafta perdeler toz kokarken,
Saçlarımda güherçile tutuşsam.
Renkli bir kuş görsem
Ya da bana öyle gelse.
Gözlerim pek çok bozulsa,
Ya da anadan kör olsam,
Hiç görmemiş olmak için seni.
Başka türlü bu ümit
Eksilmez ki.
Ya kuşlar boyanmalı Bunuel filmleri gibi.
Ya bakar olsun gözlerin eski zamanlar gibi.
Ya sen bir rakı bardağında erimiş eski erin gibi.
Ya ben bunu asla anlayamayan bende'n gibi.
Hiç renkli kuş gördün mü
Bende'n gittiğinden beri ?
Haktan Nuri..