...

Verba volant, scripta manent

19 Kasım 2012 Pazartesi

Isabel'in işi



ne çok işin vardı dün.
bekledim bekledim bitmedi.
bugün biter belki.
bitmese de mühim değil.
yarın biter eminim ki.
yarın da bitmezse eğer,
tükenmedi ya günler geceler,
sen beni ararsın bitince işler
çünkü öyle dedin di.

///

Isabel son tel saçını da yoldu.
korkmuş susmuştu.

bakır bir sürahiye
ruhunu kustu.
kokmuş ve unutulmuştu.

kasıklarından sızan kan durdu.
zaman dolmuştu.

ateşe önce burnu dokundu.
kalbi çoktan taş olmuştu.

Isabel sana neden böyle olmuştu?
bildiğimiz sana kim samanla, camdan gözler koymuştu.
elbiselerin bile toz tutmuştu.
saçlarını toplayan olmamış,patriot düğümü uygun bulmuştu.
Isabel sana böyle ne işler olmuştu?

haktan nuri..

13 Kasım 2012 Salı

kalabalıklar





nedensizce kalabalık yerlere gidiyorum.
üstüme geldikleri yerlerde durup,
yüzlere dikkatlice bakıyorum.
senden bir emare bulmak istediğim.
ve belki bir ümit,
sana tesadüf edebilmek.
bir zemberek sabırla kuruluyor gibi.
sen olmayan ne çok yüz görürsem,
seni görme şansım kesin artar gibi.

dağlara inmiş bir sis yavaşca açılır gibi,
yüzünün uzak bir pencerede,
akşam karanlığı otururken o sokağa,
belirivermesi
ve
dönüp gidişini görme şansım gibi.
saniyeler içinde.


kalabalıklar üstüme geliyor.
hepsi arkamda bir uçuruma
düşüp düşüp kayboluyorlar.
azalıyor hayat arkamda,
önümde bir sen kalıyorsun,
saniyeler içinde.

kalabalık nedensiz.
ben ...


haktan nuri..


3 Kasım 2012 Cumartesi

Desperadoes




bir heykelini yapsam senin,
saçların toplu olurdu.

bir resmini dersem,
ayakların görünse kafi.
sesini bir fanusa koysam,
neyin olduğumu söylediğin
kelime kafi.
kokunu buhurdanlarda saklasam,
tüm çiçekler kıskanır.
tenin gibi kadifeler dokunsa,
sarınmak pek güzel olurdu.

adımlarının bebek yumuşaklığı ve
kalbinin tüy şefkati ve
gözlerinin benzersiz rengi ve
aklının alayin-i sema ışıltısı ve
hareketinin okyanus esintisi ve
parmaklarının milim nezaketi ve
dilinin eskimez letafeti ve
ülfetinin misk-ü amber teri ve
nabzının utangaç derinliği ve
sevdanın "unique" muhteşemliği de
bir roman olurdu

ama bilemedim ki sana,
şiirden ala yakışan
ne olurdu?
ve o şiir bende
ne zaman olurdu?

haktan nuri..


umut ve umutsuzluk hakkında