Dürüst günlerimde keşfedilmeyi umuyorum...
Çölden mamul bir sanrı kurnazlığıyla çepeçevre
çigan müziği sarıyor sahte banknot matbaasını
hediye her bir giysi boynuma dolanıyor ödülmüş
sesler kesilmiyor çın çın çın bağırıyor manşet ve
sormuyor evvelce dinlemiyor pastelden emniyet
mavi çizgiler dura dura ilerliyor bakarsan
görme eğer öylece avarece tembelce bekledikçe
okunuyor.
Umduğumu buluyor muyum kim biliyor
beyaz sakallarımla çocukluk uyuşmuyor
bir ok atsam
varışının sesini duysam
nefes durdu
hiç bir şey ilk değil.
Kapağı kırmızı olsun selefim üstüne cin çizsin
payet pul sim yaprakları kendiliğinden açılırsa
dökülsün.
siyah yakışıyor
vazgeçmesi örtmesi saklaması zor olsa da.
Üşüdüm ve yandım her yıkanışımda
kapıda kim vardı
havadan sudan korkunca yazamamaktan korkunca
dişimi emdim dudağım kıskandı
gürültülü mü bu dünya
sessiz bir gezegen yok mu?