...

Verba volant, scripta manent

14 Eylül 2019 Cumartesi

Bir yol kenarı köpeği



Hiç gördün mü
Yanlış bir başlangıç oldu
Özür dilerim
Hiç dikkat ettin mi demeliydim
Zati neden benim de içime işledi
Bilemedim
Hani öylece
Her gelen geçeni
Lafın gelişi
Sanki
Bir geleceği bekler gibi
Salt göz salt burun salt kulak olmuş da
Hayale adanmış gibi
Ekseri garip duruşlar şaşkın oturuşlarla sabit
Hiç nazarı dikkatini sakınmadan
Umumiyetle gittiğini bildiği bir vapurun ardı sıra kaybolan uskur izine
Köşeyi dönüp de göremediğin baba evinin yoluna
Ardından kapanan karantina avlusuna
Kumlara basa basa yanında son kez yürüyen o kadına
Darağacına
Bakar gibi
Efsunlu bir vakar ile bakan
Köpekleri diyorum

Hani Bağdat'ta olanları değil
Hani karanlıkta gözü parlayanları
Kışın o iskelede hırsızlık yapanları
Uyuzunu rüzgar uykusuna saçanları
Hiç değil

Akrebin soktuğu yeri emdim ben
Kendim kestim illetli derimi
Köpeklerle uyudum ben
Onların dilinden de anlarım

Dağdan yuvarlansa tüm boncuk haysiyetli taşlar
Yerini bulmayan her ebabil yuvasına
Utanmam ben ağlarım

Anladım şimdi
Hiç görmemişsin demek ki.





Anlama-ağlama

Görmek yetmez  mi ?
Hiçte-illa ki
Dümdüz müdür
Onca lafın gidişi

Geri bilmek gelir mi ?
İçe işleyeni
Dilde şükrü iyi ki
Acıtıp gözden icat etti

Bilmedik mi?
Kesi nerede ki
Derindeyse izler
Görünmez zati