...

Verba volant, scripta manent

14 Ocak 2014 Salı

zeytin ve incir

zeytinin suyu var
"acı"
incirin sütü
"acı"
gözümün yaşı var
gönlümün yası
ah ruhumun nuru
sen
hiç gitme
hep kal

11 Ocak 2014 Cumartesi

nur-u nisa




yalnız ona yar demiştik
onda bir şey var demiştik
o bizi anlar demiştik
böyleymiş kara yazımız. 





gün karardı, gece de
bu ne sebepsiz bilmece.
sözümün prangasında 
ses/siz emin işkence.. 

jesus left Birmingham

6 Ocak 2014 Pazartesi

sitayiş


ashes to ashes


siz şapkalı baylar,
siz elleri yumuşak bayanlar,
nereye yakınsınız, ben kendime bile uzak iken?

sitayiş zehirlidir.

"siz uzaktan ne anlarsınız bayım,
 yakını hiç bilmezken.
 şapkanızın içinden çıkan sihir hep gurbetken.
 oysa anayurttur aşk.
 -bir kalpte sevinçli bir toprak parçası-
 her daim açan güllerin goncası..."

sitayiş zehirlidir.

bilmeli insan kendini.
arasıra içini ellemeli.
soyunup taşlarda  yatmalı.
ağlarken yalandan dövmeler belirmeli kaşıyamadığı yerlerinde,
adresini unutmalı yeminler içerken.
biri ona bayım desin diye beklemeli hayatı boyunca.
ölüsünü yakmaktan vazgeçmemeli asla,
en fazla küllerini gömmeli ağıtlarla.
Hırvat bağı takmalı,Toulon suyu içmeli,süngerle yıkanmalı.
aramak için kendini gurbet toprağında.
bulup bilmeli.
kendini...

sitayiş zehirlidir.

Haktan Nuri.